top of page

Şema Terapi Nedir?

Şema Terapi, kişilerin yaşamlarında tekrar eden sorunları, erken dönem deneyimler ve karşılanmamış duygusal ihtiyaçlarla ilişkilendirerek anlamayı amaçlar. Semptom odaklı yaklaşımlardan farklı olarak, Şema Terapi daha derin yapısal değişimi hedefler; kişinin yaşadığı zorlukların ardındaki şemaları ve bu şemalara eşlik eden başa çıkma yollarını çalışır. Bu yönüyle özellikle kişilik örüntüleri, ilişki döngüleri ve duygusal regülasyon zorlukları üzerinde etkili bir yaklaşımdır.

Erken Dönem Uyumsuz Şemalar

Şema Terapi’nin merkezinde, çocukluk ve ergenlik döneminde karşılanmayan temel duygusal ihtiyaçlar ve buna bağlı olarak gelişen erken dönem uyumsuz şemalar yer alır.

Her bireyin sağlıklı gelişim için ihtiyaç duyduğu bazı evrensel duygusal ihtiyaçlar vardır. Bu ihtiyaçlar yeterince ve tutarlı biçimde karşılanmadığında, birey dünyaya, kendine ve diğer insanlara dair genelleşmiş inanç sistemleri geliştirir. Bunlar "şema" olarak adlandırılır. Şemalar, kişinin kendilik algısını ve ilişkisel dinamiklerini büyük ölçüde etkiler; çoğu zaman da farkında olunmaksızın, yaşam boyu tekrar eden döngülere yol açar.

Beş Temel Duygusal İhtiyaç

Güvenli bağlanma, kabul ve bakım ihtiyacı

Çocuğun koşulsuz sevgi, korunma, güvenlik ve aidiyet hissetme ihtiyacıdır. Ebeveyn duygusal olarak mesafeli, reddedici ya da istikrarsız olduğunda bu ihtiyaç yeterince giderilmez ve bazı şemaların gelişimine neden olur:

Terk Edilme Şeması: Kişinin önemli ilişkilerinin kalıcı olmayacağına ve sevdiği insanların onu yalnız bırakacağına inanmasıdır.Örneğin, partneriyle tartıştığında hemen ayrılacaklarını düşünüp paniğe kapılan biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Güvensizlik/Kötüye Kullanılma şeması: kişinin başkalarının kendisine zarar vereceği ya da kullanacağı inancına sahip olmasıdır.Örneğin, “kesin aleyhime kullanılır” diyerek kimseyle özel bir bilgisini paylaşmayan biri bu şemaya sahip olabilir.

Duygusal Yoksunluk Şeması: Kişinin ilgi, anlayış veya şefkat gibi duygusal ihtiyaçlarının hiçbir zaman karşılanmayacağına inanmasıdır.Örneğin, ne kadar yakınlaşırsa yakınlaşsın içten içe anlaşılmadığını hisseden biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Kusurluluk / Utanç Şeması: Bireyin özünde eksik, kusurlu ya da sevilmeye layık olmayan biri olduğuna inanmasıdır.Örneğin, “beni yakından tanırlarsa terk ederler” düşüncesiyle ilişkilerde mesafe koyan biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Sosyal İzolasyon Şeması: Kişinin bir gruba ya da topluluğa ait olmadığına inanmasıdır.Örneğin, kalabalık bir ortamda herkesin birbirine ait olduğunu ama kendisinin dışarda kaldığını düşünen biri bu şemaya sahip olabilir.

Özerklik, yeterlilik ve kimlik geliştirme

Çocuğun kendi kararlarını alabilme, bağımsız hareket edebilme, yeterliliğini deneyimleme ve ayrı bir kimlik oluşturma ihtiyacıdır.Aşırı kontrolcü, müdahaleci veya aşırı koruyucu ebeveyn tutumları çocuğun bu ihtiyacını engeller ve aşağıdaki şemaların gelişimine neden olabilir:

Bağımlılık / Yetersizlik Şeması: Kişinin kendi başına karar veremeyeceği ya da hayatını sürdüremeyeceği inancına dayanır.Örneğin, günlük işlerini bile birine danışmadan yapamayan biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Dayanıksızlık Şeması: Kişinin hastalık, çöküş, kaza gibi felaketlerin her an başına gelebileceğine ve başına gelenleri taşıyamayacağına inanmasıdır.Örneğin, vücudunda küçük bir belirti hissettiğinde panikleyen biri bu şemaya sahip olabilir.

İç içelilik / Gelişmemiş Benlik Şeması: Bireyin başkalarıyla aşırı iç içe olması ve kendi kimliğini ayrı bir birey olarak tanımlamakta zorlanmasıdır.Örneğin, bir yetişkin, partnerinin duygularını kendi duyguları gibi hisseder; partneri mutsuzsa kendisi de otomatik olarak çöker ve ondan bağımsız hislerini ayırt edemez.

Başarısızlık Şeması: Kişinin diğer insanlara göre daha başarısız, yetersiz ya da yeteneksiz olduğuna inanmasıdır.Örneğin, başarısız olacağına inandığı için yeni fırsatları denemekten kaçınan kişi bu şemaya sahip olabilir.

Yüksek Standartlar Şeması: Kişinin kendine (ve bazen başkalarına) karşı çok katı ve mükemmeliyetçi beklentiler taşımasıdır.Örneğin, başarıya rağmen içten içe “yeterince iyi değilim” hissinden kurtulamayan biri bu şemaya sahip olabilir.

İhtiyaç ve duyguları ifade özgürlüğü

Çocuğun kendi duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını açıkça dile getirebilme, varlığını gösterebilme ihtiyacıdır. Ebeveyn eleştirel, küçümseyici ya da baskıcı olduğunda bu ihtiyaçlar karşılanmaz ve aşağıdaki şemaların gelişimine neden olabilir:

Boyun Eğicilik Şeması: Kişinin çatışmadan kaçınmak ya da onay almak için kendi ihtiyaç ve fikirlerini bastırmasıdır.Örneğin, içinden gelmese de çatışmadan kaçınmak için her şeye “tamam” diyen biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Kendini Feda Şeması: Başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önünde tutma eğilimidir.Örneğin, kendi yorgunluğunu önemsemeyip hep başkalarına yardım eden biri bu şemaya sahip olabilir.

Onay Arayıcılık Şeması: Kişinin değerini başkalarının onayıyla ölçmesi ve dış değerlendirmelere aşırı önem vermesidir.Örneğin, eleştirilme korkusuyla kendi fikirlerini dile getiremeyen biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Kendiliğindenlik ve oyun

Çocuğun özgürce oyun oynayabilme, eğlenebilme, merakını ifade edebilme ve yaratıcılığını yaşayabilme ihtiyacıdır. Aşırı disiplinli, başarı odaklı veya oyun/özgür zamanın önemini küçümseyen ebeveyn tutumları bu alanı sınırlar. İhtiyacın karşılanmaması bazı şemaları geliştirebilir:

Duyguları Bastırma Şeması: Kişinin duygularını göstermekten kaçınması ve iç dünyasını kontrol altında tutmasıdır.Örneğin, kırılganlığını hiç belli etmeyen biri bu şemaya sahip olabilir.

Cezalandırıcılık Şeması: Hataların affedilmemesi gerektiğine dair katı bir inancı içerir.Örneğin, kendini küçük bir hatası için günlerce cezalandıran biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Olumsuzluk / Karamsarlık Şeması: Kişinin sürekli kötü olasılıklara odaklanması ve olumlu olanı göz ardı etmesidir.Örneğin, iyi giden bir şeyde bile “nasıl olsa yakında bozulur” diye düşünen biri bu şemaya sahip olabilir.

Makul sınırlar ve özdenetim

Bireyin uygun sınırlarla büyütülmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve dürtülerini yönetebilmeyi öğrenmesi ihtiyacıdır. Sınır koymayan ya da tutarsız ebeveynlik bu ihtiyacın karşılanmamasına yol açar. Bu ihtiyaç karşılanmazsa aşağıdaki şemalar ortaya çıkabilir:

Haklılık Şeması: Kişinin kendini ayrıcalıklı görmesi ve başkalarının sınırlarını ya da ihtiyaçlarını gözetmemesiyle ilişkilidir.Örneğin, hep kendi kurallarına göre hareket etmeye çalışan biri bu şemayı taşıyor olabilir.

Yetersizlik Özdenetim / Özdisiplin Şeması: Kişinin dürtülerini kontrol etmekte zorlanması ve anlık hazza aşırı yönelmesidir.Örneğin, uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için gereken sabrı gösteremeyen biri bu şemaya sahip olabilir.

Şema Terapi Süreci Nasıldır?

Terapi süreci, yalnızca mevcut semptomları yönetmekle sınırlı kalmaz; bireyin çocukluk döneminde şekillenmiş ancak bugün artık işlevsiz hale gelmiş inançları, duyguları ve davranış örüntüleriyle çalışmayı kapsar. Şema Terapi’de terapötik ilişkinin kendisi de iyileştirici bir araç olarak aktif biçimde kullanılır. Terapist, danışanın duygusal ihtiyaçlarını gözeten sınırlı yeniden ebeveynlik yaklaşımıyla güvenli ve onarıcı bir ilişki kurar. Bu bağlamda Şema Terapi, bireyin yalnızca kendini anlamasını değil; aynı zamanda daha sağlıklı, esnek ve ihtiyaçlarını karşılayabilen bir yaşam inşa etmesini destekler. Bu süreçte terapist:

  • Şemaların nasıl oluştuğunu ve nasıl sürdüğünü anlamaya yardımcı olur
     

  • Danışanın duygularıyla temasa geçmesini destekler
     

  • Şemaları yeniden yapılandırmak için bilişsel ve yaşantısal teknikler kullanır
     

  • İçsel yanlara yönelerek iyileştirici müdahalelerde bulunur
     

  • İşlevsiz başa çıkma stillerinin yerine sağlıklı yanıtların gelişmesini destekler

bottom of page